93.Kurtuluş yıl dönümümüzü kutluyoruz

1
184

Trabzon’umuzun Düşman İşgalinden Kurtuluşunu Bu Zor Şartlarda Gerçekleştirerek
Bugünlere Gelmemize Sebep Olan Dedelerimizi 93. Yılımızda
Hasretle Anıyor Ve Kendilerine Ve Tüm Kurtuluş Savaşı
Şehitlerimize Allah’tan Rahmet Ve Mağfiret diliyoruz.

TDF Yönetim Kurulu adına Genel Başkan
Nurettin TURAN

Trabzon’un Kurtuluşu:
1917’de Rusya’da Bolşevik ihtilali olunca, Rus ordusunda büyük bir panik başladı. Geri çekilmek zorunda kalan Ruslarla, 18 Aralık 1917’de Erzincan Antlaşması yapıldı.
Bu antlaşmaya Ermeniler uymayıp, Türkler aleyhinde katliamlara girişince, Ordu Komutanı Vehip Paşa’ya ileri harekât emri verildi.
11 Şubat 1918’de genel hareket emrini alan ordumuz, bir koldan Kafkasya üzerine ilerlerken, diğer koldan Trabzon’lu Albay Hamdi Bey (Pirselimoğlu) komutasındaki 37. Tümen; Giresun’dan 123. alay ile takviye edilerek Trabzon üzerine yola çıktı.
Bölgedeki çeteleri de temizleyerek ilerleyen birliklerimiz 15 Şubat 1918’de Vakfıkebir’i, 18 Şubat 1918’de Akçaabat’ı geri aldı. Birkaç gün içinde çevreyi düşmanlardan temizleyen birliklerimiz 24 Şubat 1918 tarihinde Trabzon’a girdi. Trabzon’un ve Trabzon’lunun 2 yıla yaklaşan esaret ve muhacirlik çilesi sona erdi.
Osmanlı Devleti, Brest-Litovsk Anlaşması ile doğudaki topraklarını istiladan kurtardı.
Ancak Trabzon, kurtuluşun sevincini tadamadı. Zira hicretten dönen halkı harabeye dönen Trabzon’da yoksulluk ve sefalet bekliyordu.

Kurtuluş Savaşı Yıllarında Trabzon
Osmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı’nda “Müttefik Devletler” yanında savaşa girip yenik düşünce “İtilaf Devletleri” ile “Mondros Ateşkes Antlaşması”nı imzalamak zorunda kalmıştı. Bu anlaşmaya göre, Doğu vilayetleri Ermenilere verilecek, Karadeniz sahillerinde Pontus Devleti kurulacaktı. Ülkenin içine düştüğü bu durum, yurdun her tarafında “Müdafa-i Hukuk” cemiyetlerinin en güçlüsü Trabzon Müdafa-i Hukuk Cemiyeti idi.
Başkanlığını Belediye Reisi Barutçuzade Ahmet Bey’in yaptığı Cemiyet, bu konularda adeta öncülük yaparak, vatanın topyekün savunulması için yoğun çalışmaların içine girmişti. Bu maksatla da önce bir yayın organına sahip olmanın gereğine inanılarak “İstikbal” gazetesi Faik Ahmet Barutçu yönetiminde çıkarılmıştı. İşgalin ağır darbeleri altında bütün müesseseleri zarar gören Trabzon’da, bir gazete basacak çalışır durumda Türk matbaası olmadığı için, çıkarılan gazete bir müddet Mihailidi isimli bir Rum matbaasında basılmış ve daha sonra yeni bir matbaa kurulabilmiştir.
Trabzon’un önderliğini yaptığı mücadele fikri, süratle çevre ile ve ilçelere yayılmıştı. Trabzon’da olup bitenler titizlikle takip ediliyor, bölgenin kalbi adeta Trabzon’da atıyordu.

“Mondros Mütakeresi’nde “Vilayet-i Sitte” adı altında Erzurum, Van, Bitlis, Elazığ, Diyarbakır, Sivas vilayetlerinin mukadderatı birleştirilmiş. İtilaf Devletleri buralarını Büyük Ermenistan’a vaad etmiş, üstelik Trabzon vilayetini de Pontusçu Rumlara bağışlamıştı.
Trabzon’un bu konulardaki hazırlığı ve çalışmaları sonucunda Erzurum Kongresinin yapılması gerçekleşmiştir. Çalışmalar Kurtuluş Savaşı boyunca devam ve zaferin kazanılmasında Trabzon’un ve Trabzonluların çok büyük payı olmuştur.
Bu vilayetlerden Trabzon zaten kendi teşkilatını yapmış ve çok kuvvetli çalışmağa başlamış olduğu gibi, bizi de teşvik ediyordu. Bu karanlıklar içinde bazı aydın noktalar eksik değildi. Trabzon’da çıkan “İstikbal Gazetesi”nde Faik Ahmed Barutçu, bu bölgede türeyen Pontusçularla yiğitçe döğüşüyor. Muhaza-i Hukuk Cemiyeti, Karadeniz sahillerinde fikirleri bir araya topluyor ve tesir alanını her gün biraz daha genişletiyordu”. (Cevat Dursunoğlu, Milli Mücadele’de Erzurum, Ankara 1946)

Trabzon’un bu konulardaki hazırlığı ve çalışmaları sonucunda Erzurum Kongresinin yağılması gerçekleşmiştir. Çalışmalar Kurtuluş Savaşı boyunca devam etmiş ve zaferin kazanılmasında Trabzon’un ve Trabzon’luların çok büyük payı olmuştur.
Yirmi Dört Şubat Destanı
(Trabzon’un Kurtuluşu)
Başı dik. gözleri şimşek gibi
Gözlüyordu bu günü geçmişten dedem
Nasırlı ellerinde çapası sırtında sepetiyle
Çıplak ayakla çalışıyordu tarlada ninem
Yaylasında dağında taşında
Maçka’sında Of’unda Akçaabat’ında.
Dayım halam amcam yengem
Nereden çıkagelmişse düşman
Ninem çapasıyla
Dedem tüfeğiyle
Amcam gençliğiyle.
Babam yüreğiyle
Hepsi dişiyle tırnağıyla kanıyla canıyla
24 Şubat destanı yazdılar.
Duyun düşmanlar.
Bir senede üç yüz altmış beş
24 Şubat var.
Mehmet Kuvvet

blank

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.