Kur’an-ı Kerim’i okumayı öğrenmemiz şart mı?

0
616

“Kur’an’ı öğrenmemiz şart mı?” deniyor. Bu soruyu daha rahat anlayabilmek için şöyle de sormak mümkün: “Askerdesiniz ve ailenizden mektup gelmiş. Okumanız şart mı?” “Öğrencisiniz, bir devlet başkanından sizin adınıza, size hitap eden bir mektup gelmiş.” “Canım başkası okusun!” der misiniz?
Âlemlerin Rabb’i olan Cenab-ı Hak, bir lutuf eseri olarak kullarıyla konuşmuş ve onlara kitaplar göndermiş.
O da yetmemiş izah etmesi ve yaşantısıyla da bire bir örnek olması için peygamberler göndermiş. Bazı vaatlerde ve uyarılarda bulunmuş, tâki insanoğlu imtihanını başarıyla verebilsin. Kur’an, sonuçta bizi Cennet’e ulaştırıp, Cehennem’den koruyan merhamet ve şefkat dolu bir kitaptır. Asla zatını kavrayamayacağımız ama isim ve sıfatların tecellilerini kâinatta mutlaka bulmamız gereken Yüce Allah’ımızın bizi muhatap kabul edip bir mektup göndermesi eşsiz bir güzelliktir. Kur’an’ı okurken, insan bir nokta gelir ki, Cenab-ı Hak’la konuşur gibi olur. Ayetler bizzat O’na ait olduğu için ağızdan çıkan her kelime onun emir, müjde ve yasaklarının yeniden canlanmasına vesile olur. Her bir kelimeye karşılık olarak yaratılan güzel ruhlar ve melekler hadislerin ifadesiyle kıyamete kadar o güzel kelimeyi zikreder ve sahibine sürekli sevap yazılır.

Kekeleyerek
okuyorum,
ne yapayım?
Kur’an’ı okurken “kekeliyorum, çat pat okuyorum’’ diyorsanız bakın Allah Resulu (sas) sizi nasıl müjdeliyor: “Kur’an mahir olan (hıfzını ve okuyuşunu güzel yapan) Sefere denilen kerim ve muti meleklerle beraber olacaktır. Kur’an’ı kekeleyerek okuyana iki sevap vardır.’’ Yine Peygamber Efendimiz bizlerin öğrenme çabamıza büyük önem veriyor ve şöyle buyuruyor: ‘’Bir grup, Kitabullah’ı okuyup ondan ders almak üzere Allah’ın evlerinden birinde bir araya gelecek olsalar, mutlaka üzerlerine sekinet iner ve onları Allah’ın rahmeti bürür. Melekler de kanatlarıyla sararlar. Allah onları yanında bulunan yüce cemaatte anar.’’
Latin harfleriyle
yazılan Kur’an’ı okusak olmaz mı?
Arapçasını öğrenene kadar Latin harfleriyle yazılı olanı okumakta mahzur görülmese de aslolan orijinalini öğrenmektir. Çünkü dünyadaki birçok dilde olduğu gibi Arapça’da da sesi birbirine benzeyen bazı harfler vardır. Bunlar doğru telaffuz edilmediğinde anlam değişmekte, hatta bazı durumlarda kişinin dindeki konumunu bile zora sokmaktadır. Bu açıdan Cenab-ı Hakk’ın hoşnut olacağı şey orijinalini öğrenmektir. Zaten en fazla bir hafta sürecek ve sonsuzluk ikliminde bizim yoldaşımız olacak bir eğitimi gözümüzde büyütmenin pek fazla anlamı yoktur.

Öğrenmek çok mu zor?

Anne-babanız çocukluğunuzda sizin Kur’an öğrenmeniz için gerekli ilgiyi göstermemiş olabilir. Artık kanı kaynayan bir delikanlı, genç bir kızsınız. Genç bir baba ya da annesiniz. Veya çocukları büyümüş olgun bir insansınız. Birçoğunuz Elifba’dan yukarı çıkamadınız. Kendinizi ‘’Öğrenemiyorum, aklım almıyor, zor geliyor. Benim öğrenme zamanım geçti.’’ gibi mazeretlerle kandırıyorsunuz. Öncelikle insanın başaramayacağı bir iş yoktur. Kur’an kelamı da zor değil, bilakis öğrenilmesi kolaydır… ‘’Kur’an’ı okumasını neden öğrenemedim?’’ diyorsanız öncelikle kalbinizi kontrol edin. Kur’an-ı Kerim’i ne kadar aşkla ve şevkle öğrenmek istediğinizi bir sınayın. Eğer o öğrenme aşkını yakalarsanız 10-15 günde Kur’an’ı okuduğunuzu göreceksiniz. Kur’an okumanın zevkini daha iyi alabilmek için size bir önerimiz olacak: Fatiha’dan okumaya başladığınızda okuduğunuz yerlerin meallerini de okuyun. Göreceksiniz, Kur’an okumanın zevkine doyamayacaksınız.

Zaman / Ailem
Sayı: 131
Bölüm: Kur’an iklimi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.